TBMM Dijital Mecralar Komisyonu Başkanı Hüseyin Yayman, “Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu tarihinin 1951 olduğunu düşündüğümüzde nasıl bir olguyla karşı karşıya olduğumuzu görürüz. İşte 2’nci Dünya Savaşı’ndan hemen sonra ve Türkiye’de çok partili bir döneme geçildiğinde çıkan Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’muz günümüzün ihtiyaçlarına, şartlarına cevap vermez niteliktedir” dedi.
TBMM Dijital Mecralar Komisyonu, AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman başkanlığında toplandı. Komisyon toplantısında medya kuruluşlarının temsilcileri yer aldı. Yayman, dijital telif konusunu, komisyonun sürekli olarak gündemde tutmaya çalıştığını belirterek, “Bu konuda bir anayasal altyapı hazırlamaya çalışıyoruz. Aslında tüm söyleneceklerimi bir cümleyle özetlemem gerekirse, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu tarihinin 1951 olduğunu düşündüğümüzde nasıl bir olguyla karşı karşıya olduğumuzu görürüz. İşte 2’nci Dünya Savaşı’ndan hemen sonra ve Türkiye’de çok partili bir döneme geçildiğinde çıkan Fikir ve Sanat Eserleri Kanunumuz günümüzün ihtiyaçlarına, şartlarına cevap vermez niteliktedir. Toplantımızın amacı da kanunun yeniden yapılandırılması ve özellikle medya sektöründen çok ciddi bir talep olarak karşımızda bulunan emek hırsızlığının önüne geçilmesidir” ifadelerini kullandı.
‘HABERİN TELİF SAYILMASI GEREK’
İletişim teknolojisindeki gelişmelerin yanı sıra; toplumsal talep ve ihtiyaçların çeşitlendiğini kaydeden Yayman, dijital telif konusunun ana fikrine ilişkin, “Haberin bir fikir ve sanat eseri sayılması konusunda bir talep var. Bu talebi komisyonumuz değerlendirecek ve bu konuda bir müzakere yapacağız. Ben de doğrusu, haber ve içeriğin bir telif sayılması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü Avrupa örneklerine bakıldığında, Kıta Avrupa’sı örneklerine bakıldığında, burada haberin bir telif konusu edildiğini görüyoruz. Neden bu konu önemli? Çünkü bir taraftan içerik üreten ve bu içeriği üretmek için personel istihdam eden ve o konuyla ilgili bir kurumsal yapılanmaya giden yapıların eserlerinin ya da haberlerinin hiçbir telif ödemeden, hiçbir referans verilmeden alınması, kullanılması, son tahlilde bu kurumların kaybetmesine ve bir ekonomik zarara uğramasına yol açmaktadır. Temel mesele, reklam gelirleri meseledir. Reklam gelirlerinin azalması, kurumsallaşmış yapıların zaman içerisinde güç kaybetmelerine ve habere ulaşmak için harcadıkları emeğin ortadan kalkmasına yol açmaktadır” diye konuştu.
Komisyon, Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürlüğü ile Rekabet Kurumu Başkanlığı temsilcilerinin sunumları ile devam ediyor.
