KAYSERİ’de yaklaşık 700 yıllık tarihi Köşk Medrese’nin etrafındaki çevre düzenlemeleri ve dış restorasyon çalışmaları tamamlandı. İçinde restorasyonu süren tarihi medresenin yaklaşık 50 metre önüne ise 14 katlı bina yapıldı. Tarihçi yazar Mustafa Cingil, “Köşk Medrese, Kayseri’nin merkezine yakın, çok önemli bir konumda olan eşsiz bir eser. Böyle özel bir medresenin hemen yanına, İstanbul’daki gökdelen silüetleri gibi dikilmesi, tam da burada bu bina, biraz vicdanları sızlatacak şekilde yapıldı. Bu kadar kat verilmemesi lazım. Ana bulvar üzerinden bakıldığında, medreseden çok bina göze çarpmakta” dedi.
Melikgazi ilçesi Gültepe Mahallesi’nde Eretna Devleti’nin kurucusu Alaeddin Eretna tarafından 1339 yılında yaptırılan Köşk Medrese, kentin en önemli yapıları arasında yer alıyor. Medrese içerisinde, Alaeddin Eretna, eşi Suli Paşa Hatun ve oğulları Gıyaseddin Mehmed ile Gıyaseddin Mehmed’in oğlu Alaeddin Ali’nin mezarları yer alıyor. Medrese, bir süre önce Melikgazi Belediyesi tarafından Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nden kiralanıp restore edilmeye başlandı. Çevre düzenlemeleri ve dış restorasyonu tamamlanan medresenin önüne 14 katlı bina inşa edildi. Medresenin tarihi hakkında bilgi veren tarihçi yazar Mustafa Cingil, “Köşk Medrese, Kayseri’nin merkezine yakın, çok önemli bir konumda olan eşsiz bir eser. Gerek mimari farklılığıyla gerek konumuyla oldukça dikkat çeken bir eser. Şu andaki durumu gayet iyi. Bundan önceki yıllarda tamamen harabeler ortasında, gecekonduların ortasında kalmış bir yerdi. Çevre düzenlemesi yerel belediye tarafından yapıldı. Köşk Medrese, ismini üzerinde bulunduğumuz Köşk Tepe’den alıyor. Selçukluların yıkılmasından sonra oluşan beylikler dönemine dayanır. Bu dönem 1300-1330’lu yıllarda, Eretna Beyliği’ne ait bir eser. Medreseyi inşa ettiren de Eretna Beyliği’nin kurucusu Alaeddin Eretna’dır. İlginç görünümü ve yapısının güzelliği de buradan gelir. Türbe içerisinde Alaeddin Eretna Bey yatar. Eşi Suli Paşa Hatun, bir diğer ismiyle Doğa Hatun, oğlu ve torunu yatıyor” ifadelerini kullandı.
‘KANUNEN EKSİKLİĞİ YOK AMA VİCDANEN VAR’
Medresenin bulunduğu tepenin etrafının, önceden tamamen gecekondu yapılarda dolu olduğunu aktaran Cingil, “Buraların istimlaklarını bitirdikten sonra çevre düzenlemesine geçtiler ama iç düzenleme tabii biraz daha çevre düzeni gibi değil, dikkatli bir restorasyon gerekiyor. Onun için ağır ilerliyor. İmar yönetmeliğinde, ‘Yapı yaklaşma mesafesi’ diye bir madde var. Normalde muhtemelen bunu sağlıyor. Bu tür tarihi eserlerin yanında yapılaşma yapılmaya başlanırken, belediye içinde kent estetik kurulu var. Oraya da gidiyordur. Kent estetik kurulunda, belediyenin kendi müdürleri falan var ama asıl önemli olan Kayseri özelinde, Erciyes Üniversitesi Mimarlık Fakültesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, Mimarlar Odası ve bunun gibi üyelerden oluşmakta. Kanunen ve yönetmeliğe uygun olarak her ne kadar metre mesafesini sağlamışsa, kanunen hiçbir eksikliği yok ama vicdanen var” diye konuştu.
‘MEDRESEDEN ÇOK BİNA GÖZE ÇARPMAKTA’
Sözlerini sürdüren Cingil, şöyle konuştu:
“Böyle özel bir medresenin hemen yanına, İstanbul’daki gökdelen silüetleri gibi dikilmesi, tam da burada bu bina, biraz vicdanları sızlatacak şekilde yapıldı. Şu anda yapılacak bir şey yok. Yapılmış, edilmiş, ama bundan sonraki eserlerin yanına imar açılan yerlerde konut, iş yeri olabilir, ama en azından bu kadar kat olmaması lazım. Bu kadar kat verilmemesi lazım. Ana bulvar üzerinden bakıldığında medreseden çok bina göze çarpmakta. Her türlü yönetmeliği sağlamıştır. Doğrudur. Ama bu vicdanlara doğru oturuyor mu? Önemli olan bu.”
BELEDİYEDEN AÇIKLAMA
Melikgazi Belediyesi’nden yapılan yazılı açıklamada ise “Melikgazi Belediyesi olarak tarihi eserleri koruma, restore etme ve gelecek kuşaklara aktarmak için büyük çaba göstermekteyiz. Yıllardır kaderine terk edilmiş ve restorasyon bekleyen Köşk Medrese, Vakıflar Bölge Müdürlüğü ile görüşülerek restorasyon yapma şartıyla Melikgazi Belediyemiz tarafından kiralanmıştır. Restorasyonun tamamlanmasıyla birlikte burada kültürel, sanatsal ve sosyal etkinlikler gerçekleştirilecektir. Köşk Medrese bölgesinde bulunan ve yıllar önce yapılmış imar planına göre yapılaşan binaları durdurmak yasal olarak mümkün değildir. Zaten mevcut yapılaşmalar, Koruma ve Anıtlar Kurulu’ndan alınan izinler çerçevesinde ve tarihi esere yaklaşma şartlarına uygun olarak yapılmaktadır. Melikgazi Belediyesi olarak tarihimize sahip çıkıp Köşk Medrese’yi restore ettiğimiz gibi çevresinde bulunan 10’un üzerindeki gecekonduyu da sahipleriyle anlaşarak yıkmış ve bu eserin çevresini de park olarak düzenlemekteyiz” ifadelerine yer verildi.
‘İMAR PLANLARINI İPTAL ETMEK YASAL OLARAK MÜMKÜN DEĞİL’
Belediye yetkilileri, “Köşk Medrese çevresinde yıllar öncesinde yapılmış yüksek katlı binalar mevcuttur. Yeni yapılan bina da imar planı çerçevesinde yapılmıştır. Türkiye’de olduğu gibi Kayseri’de de 30-40 yıl önce yapılan imar planları maalesef tarihi eserlerin çevresinde yapılaşmaya izin vermiştir. Bu dönemde yapılan imar planlarını iptal etmek yasal olarak mümkün değildir. Tarihi eserlere sahip çıkıp onları gelecek kuşaklara taşıma gayretimiz sadece Köşk Medrese ile sınırlı değildir. 500 yıllık Tarihi Gön Han’ı vakıftan kiralayarak büyük bir emekle restore ettik. Gön Han, Vezir Han ve Kapalı Çarşı olmak üzere tarih kokan büyük bir alanı hizmete sunuyoruz. Tarihi Gön Han, restorasyon çalışmalarımız sonucunda kültürel ve sosyal etkinliklerin yapılacağı, Kapalı Çarşı’ya nefes aldıracak bir mekana dönüşecek. Ayrıca tarihi Meryem Ana Kilisesi’nden Şehir Kütüphanesi’ne dönüştürülen eser ile Emir Sultan Cami arasındaki beş katlı binayı bu iki tarihi eseri gölgelememesi adına Melikgazi Belediyesi olarak satın alıp yıkarak açık bir alan kazandırdık” dedi.
İnşaat firması yetkilileri ise konuyla ilgili herhangi bir açıklama yapmayacaklarını bildirdi.