Ana Sayfa Çiftçi, Ekonomi, Gündem, Politika, Sağlık, Yerel 12 Mart 2022 576 Görüntüleme

CHP ANTALYA İL BAŞKANI NURİ CENGİZ İLE DOBRA DOBRA SÖYLEŞİ

Dobra Dobra köşemizin bu yazısındaki konuğu; son zamanlarda adını sıkça duyduğumuz, CHP Antalya İl Başkanı Nuri Cengiz. Özellikle Melih Gökçek’in paylaşımıyla dikkatleri üzerine çeken Nuri Cengiz’le liyakatsizlik ve kontenjanımız var açıklamasını, Milletvekilliğine adaylığını koyup koymayacağını, gelen zamlar hakkındaki düşüncelerini, daha birçok konuyu konuştuk.

Biz sizi tanıyoruz fakat sizi tanımayanlara kendinizi kısaca tanıtır mısınız?

1967 doğumluyum. İlkokul, ortaokul ve Liseyi Denizli’de tamamladım. Daha sonra 1989 yılında Ege Üniversitesi Tekstil Mühendisliği bölümünü bitirdim. Askerlik dönüşü ailemin Kasaplık işini Antalya’ya taşımasından sonra bende Antalya’ya taşındım. Mesleğimi yapmadım, alaylı yetiştiğim baba mesleğini yaptım. Ticaretle uğraştım ve şimdi bir aile şirketimiz var. İki çocuğum var. Oğlum Veteriner Hekim, Kızım Tıp Fakültesi 5. Sınıf öğrencisi.

Siyasetle ilk gençlik yıllarımızda tanıştık. Yani 1977’de Bülent Ecevit’in yüzde 42’ye ulaştığı dönemlerde ilk olarak Denizli mitingine katıldım. Bu şekilde siyaset ilgimi çekti. Ülkenin temel sorunlarıyla, toplumun temel ihtiyaçlarıyla hep ilgili olduk. Sonrasında tabii bir taraftan siyaset ile uğraşmak ve bir taraftan ticaret ile uğraşmak hiç kolay olmadı. Ama biz hiç bıkmadık. Partide aktif olarak çalıştık. 2012-2014 yıllarında il yönetimindeydim. O zamanlar örgütlerden sorumluydum. 2019-2020 kongreden tekrar yönetime girdik Nusret Başkan öncülüğünde.  Sonraki süreci zaten biliyorsunuz. Nusret Başkanın görevden ayrılmasıyla biz yönetimden kendi içimizde yaptığımız seçimle 15 Nisan 2021 yılında il Başkanı seçildim ve daha sonrada partimizi daha iyi yere götürmek için çalışıyoruz.

Sayın Genel Başkan seçim startını verdi. Sizde çalışmalar başladı mı? Örneğin İstanbul seçimi gibi, sandıklar beklenecek mi?

Ben seçmen olduğum ilk günlerden itibaren sürekli sandıklarda görev aldım. Sonrasında kendim bina sorumlusu, bölge sorumluluğu gibi görevler üstlendim. O yüzden sandıklara sahip çıkılması konusu çok önemsediğim bir konu.

2019 seçimi bizim için çok ciddi bir laboratuvardır. İstanbul’da seçimindeki sandık güvenliği konusundaki hassasiyeti, duyarlılığı partimizin sandık güvenliğine olan düzenlemelerini, bu konuya çok fazla dikkat ettiğinin göstergesidir. Zaten 23 Haziran seçimlerinde bütün Türkiye, AKP iktidarının manipülasyonlarla bütün seçimlere müdahale ettiğini gördü. Bu konuda CHP her zaman olduğu gibi sandık güvenliği konusunda çok daha dikkatli ve güvenliyiz.

25 Mart’ta Sayın Genel Başkanımızın burada katılacağı bir programla ‘İktidara yürüyüş’ startı vereceğiz. Türkiye Genelinde bütün ilçe Başkanlarımız, İl Başkanlarımız, Kadın Kolları Başkanlarımız ve Gençlik Kolları Başkanlarımızın katılacağı bir programla Dara Yürüyüş çıkışını yapacağız. Bunun içeriğinde aile desteği sigortaları, sandıkla ilgili çalışmalarımızı ayrıca bu yürüyüşte anlatacağız. Seçime hazırız. Şu an bir seçim olsa herkes görevini biliyor. Sabah mesaj atılsa herkes görev yerine gider. Sonuçların toplanması konusunda çok daha dikkatli ve özenliyiz. Hukuki açıdan da güçlü bir ekiple çalışıyoruz. Her sandığın olduğu okula bir avukat görevlendireceğiz.

Türkiye geneline son gelen özellikle akaryakıt, sıvı yağ zamları ne olacak? Sizce bu zamlar nerede bitecek?

Şu anda Türkiye kontrolsüz şekilde gidiyor. Artık ne fren tutuyor ne direksiyon tekellere hükmediyor. Başı boş şekilde gidiyor. Türkiye yönetilemiyor. Enflasyon ve faiz ile ilgili özellikle Sayın Cumhurbaşkanı’nın faiz sebep, enflasyon sonuç teorisi bilime aykırı, akla izana sığmayan yorumdur. Bu anlayışla ekonomiyi yönetmek zordur. Geldiğimiz sonuç kontrol edilemez. Piyasayı kontrol edecek, elimizdeki bütün argümanları bir yerlere kaynak maksadıyla transfer ettiğimiz için ne kuru kontrol edebiliyoruz ne de girdi maliyetlerini düşürebiliyoruz. Sadece yandaşı, yakını zengin etme anlayışıyla, bu rant ekonomisinin ülkeyi getirdiği sonuçtur. Kendi kendine yeten 7 ülkeden biriydi. Her zaman toprağın altından, üstü bizim için daha kıymetlidir. Gıdayı yönetebilecek bir ekosistemimiz var bizim. En büyük şansımız bu fakat yönetim bu ekosistemi bozmak için elinden geleni yapıyor. Mecliste dört kere beş kere geçiremedikleri zeytinlikle ilgili yasayı yönetmelikle değiştirerek yollarına devam etmeyi tercih ettiler. Bu kadar fütursuzca, pervasızca bu ülkenin önemli kaynaklarını, ekolojiyi bozacak bir anlayışa sahip olmaları anlaşılır gibi değil. Bu ülke de enerjiye de ihtiyacımız var doğru ama Türkiye’nin, Dünya’nın ulaşmaya çalıştığı temiz enerjiye ulaşma potansiyeli var.

Eğer savaş devam ederse çiftçinin hali, turizm ne olur? Antalya’daki etkileri nelerdir? Sizin tespitleriniz nedir? Dışa bağımlılık konusunda ne düşünüyorsunuz? İstanbul belediye başkanının yaptığı açıklamada ayçiçeği ekenlere tohum desteği vereceğini açıkladı. Antalya’da da böyle bir teşvik olabilir mi?

Çiftçiye destek var. Kırsal kalkınma öncelikli projelerde çiftçimize belediye bütçesinin ölçeğinde destek veriyoruz. Bu destekler; Elmalı bölgesinde Dijital Bilgi Sistemini kurduk. Vatandaş evde otururken seradaki durumunu görebiliyor. Kumluca’da Domuz savar kurduk, yine Kumluca’da sera atıklarının değerlendirilmesi alanında bir yatırım söz konusu.  Beşkonak’ta tarımsal sulamayla ilgili sulama projesi hayata geçirildi. Bunların hepsi tarıma ve tarımsal üretime verilen desteklerdir. Bu destekler önümüzdeki günlerde yaşayacak olduğumuz gıdaya ulaşımdaki zorlukları aşmak içindir. Ülkece bir tarımsal üretim seferberliğine ihtiyacımız var.

Mevcut iktidar yıllardan beri bizim kendi üreticimizi ithalat sopasıyla döve döve canını çıkardı. Bir kere tarımda, nakliyede ve ulaşımda kullanılan akaryakıtın üzerinde ÖTV ve KDV kesinlikle olmamalı kaldırılmalı.

Meslek odaları ve STÖ ilgili ne gibi çalışmanız var?  Doktorların grevleri için ne düşünüyorsunuz. Sağlık camiası ile il olarak bir çalışmanız var mı?

Biz Hekimlerin yanındayız o konuda Tabip Odasıyla birlikte yanlarındayız. Giderlerse gitsinler dediler ama bizim hekimlerimiz, doktorlarımız gitme derdinde değiller. Haklarını istiyorlar. Pandemi boyunca hepimiz gördük. Bu kadar haksızlığı kimse hak etmiyor. Avuçlarımız patlayana kadar alkışladık. Hakkınız ödenmez dedik vallahide ödenmedi işte. Eğitim süreci çok, çalışma koşulları da çok zor ama bunun karşılığında aldıkları temel ücret yoksulluk sınırının altında.

Tabii ki Meslek Odalarıyla ve STÖ ile ilgili çalışmalarımız var. STÖ’ler önemli bir yere sahip.  İşimiz gereği bizde oralarda görev yaptık.  Biz siyaseten meslek odalarından ve STÖ’lerden veri alırız. Aldığımız verileri oturur önüme koyarız. Eksik olan taraflar nasıl tamamlanabilir? Ne gibi çalışmalar yapabiliriz? Gibi konuşur ve çalışmalar başlatırız.

Son zamanlarda oda seçimlerinde siyasetin daha çok etkili olma sebebi; mevcut iktidar döneminde sadece meslek odaları değil spordan sanata her yerde var. Ya bendensin ya değilsin siyasetiyle iş yapıyorlar. Toplumsal kutuplaşmayı oluşturuyorlar. Biz CHP olarak özellikle bunun ters yüz edilmesi için çalışıyoruz. Yeniden bu Ülkenin eşit ve kutuplaşmadan uzak olması için çabalıyoruz. Toplumsal barış ortamını sağlama noktasındayız. Sayın Genel Başkanımızın bu konuda ki çabaları çok anlamlı bizlerde ona katkımız olması için çalışıyoruz.

Kaybedilen belediyeler ile ilgili çalışmalarınız var mı? Örneğin Kaş, Akseki, Gündoğmuş, Alanya buralarda adaylar mı yanlıştı? Bazı yerlerde kamuoyu araştırmasında öne çıkan adaylar gösterilmedi. Siz bu konularda nasıl bir çalışma yürütüyorsunuz?

2019’a dönüp yerel ile ilgili bir çalışmamız şu an yok. Şimdi biz tamamen genel seçime odaklanmış durumdayız. Partinin bütün dinamiklerini sandığa odakladık. Kaybedersin, kaybedersin bunlar çok önemli değil. Asıl önemli olan burada neyi kaybettiğin neyi kazandığın. Biz bu ülkede öncelikli olarak Demokrasiyi, Güçler Ayrılığını, Bağımsız yargıyı, ifade ve düşünce özgürlüğünün, basının ve medyanın sansür edilmeyeceği bir sistemi savunuyoruz. Önceliğimiz budur.

Milletvekilliği seçiminde Ön seçim olacak mı? Yoksa genel merkez mi belirler adayları? Gönlünüzden geçen hangisi? Siz Milletvekili adaylığı düşünüyor musunuz?

Bizim gönlümüzden geçen ön seçim. Ancak diğer yöntemlerde uygulanabilir mi? uygulanabilir. Seçimin ne zaman geldiğiyle ilgili, baskın bir seçim gelirse önümüze zaten 60 günlük bir süreç bize yetiyor.  Bu kararı genel merkez veriyor bizde ona göre davranırız.

Ben öncelikle iktidara adayım. CHP olarak İktidarlığa adayım. Bu seçimde eğer öngördüğümüz başarıyı elde edemezsek kimin Vekil, kimin Belediye Başkanı olduğunun bir önemi yok.

Millet İttifakı genişliyor mu? Sizin de il başkanlığı olarak 6 il başkanı ile çalışmalarınız var mı? Başka partilerde bu ittifaka katılır mı sizce? İttifak genişler mi? Antalya gündeminde bu 6 ittifak nasıl karşılandı?

Antalya gayet güzel karşıladı. Biz 6 parti ile sürekli görüşüyoruz. Onlar gelir ziyaret eder biz zaman zaman ziyaret ederiz. Genel Başkanlarımızın ve Genel Merkezlerin yürüttüğü projenin ruhuna uygun bizde Antalya’da aynı şekilde çalışmalara devam ediyoruz.

Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü’nün Manavgat’taki yangında, Akseki’deki kar temizleme, Kemer’de sağlık taraması, Elmalı ve Döşemealtı’nda Muhtarla buluşma çalışmaları sizce ne ifade ediyor?

İsimler üzerinden değil de İktidarın Bakış açısından gidersek. İktidar şu anda kaybettiğinin farkında. Tükenmişlik sendromu ya da hezeyanı yaşıyorlar. Aynı şekilde Manavgat yangınında, Manavgat Belediyesini, Büyükşehir Belediyesini koordinasyonun dışında tutarak kendi şovlarını yapmaya çalıştılar.  Büyükşehir bütün içme suyu, kanalizasyon alt yapısını yapıyor. Manavgat Belediyesi de aynı şekilde canla başla çalıştı. Ama Kepez Belediyesi, mevcut iktidar başka bir kafadalar.

Hakan Tütüncü Büyükşehir Belediye Başkanlığını daha çok bekler. Biz Genel İktidarlığı hedefliyoruz. Antalya’da da bir dönem al, bir dönem ver sayfasını kapattık.

Kamuoyunda çokça konuşulan Belediye başkanlarının arasında problem olduğunun doğruluğu var mıdır? Örneğin; Döşemealtı, Kumluca Finike Belediye Başkanları kamuoyuna yansıyan Spor müsabakalarındaki kavgalar gibi Turgay Genç’in Kumluca beledi başkanı Mustafa Köleoğlu stada alınmaması vs.

Spor biraz heyecan işi. Maç bittikten sonra ilişkilerimizde herhangi bir sorun yok. O anda maçın heyecanıyla, taraftarın coşkusuyla, Pandemiden kaynaklı stadın yetersizliğiyle anlık bir duygu yükselmesidir. Sonrasında bir sorun yok.

Yönetime beraber girdiğiniz Nusret Bayar’ın görevden alınması hakkına ne düşünüyorsunuz? Nusret Bayar’la beraber seçilmiş olan yönetiminden istifa eden oldu mu? Şu an yönetimin sizi çoğu yerde yalnız bıraktığını düşünüyor musunuz?

Yalnız falan hissetmiyorum. Nusret Başkan görevi bıraktıktan sonra bizden hiç kimse istifa etmedi. Nusret Başkan’da istifa etmememizi istedi. Oy birliği ile, tam katılımla arkadaşlar bizi seçti. Elimizden geleni yapıyoruz. Herhangi bir sıkıntımız yok.

Sizin katıldığınız Bir yerel televizyon programında Büyükşehir işçi alımında kontenjanımız var, iyi partinin de meclis üyelerinin de belediye başkanında dediniz. Kontenjan varsa kaç kişi girdi? Yoksa programcının yönlendirilmesi ile bir gaf mıydı? Melih Gökçek’in sizi hedef alarak yaptığı paylaşıma ne diyorsunuz?

Tabii, Melih Gökçek gibi Ankara’yı parsel parsel satan birisi, Bülent Arınç’a daha sorusunun cevabını vermeyen birisi eğer benim ile ilgili oradan bir şeyler yapıyorsa bence iyi bir şey. Demek ki bir şeyler yapıyoruz.

Orada ben kontenjanımız var demedim. Programcı sordu, tabii ülkenin ve Antalya’nın en temel sorunu işsizlik. Büyükşehir Belediyesi, diğer Belediyeler işçi alımı ilanı verdi. Çoğunluğu da beden işçiliği, ilaçlama, sokak temizleme elemanı gibi kadrolarda boşluk vardı. Alım içimde ilana çıkma zorunluluğu var Belediye de. Bu saklı, gizli bir şey değil. Bu soru geldi ve bende dedim ki kontenjana bakmadan asıl mesele 655 kişi alınacak ilana 20 bin başvurunun olmasını değerlendirmeliyiz. Nasıl bu noktaya geldik. Kamuoyunda şimdi konuşuluyor İyi Parti adam koydu öteki bilmem ne yaptı gibi şeyler yok. Kavga dövüşte yok.

Belediyeler zaten bir kamu kurumu. Orada personel alımıyla ilgili biz karışamayız, müdahale edemeyiz. Kesinlikle torpille adam alınmadı. Bu mevcut iktidarın yaptığı yöntemdir.  Biz öyle şey yapmadık. Çiğ yemediğimiz için karnımız ağrımaz bizim. Ama reklamın iyisi de kötüsü de olmaz. Bir ay önce çekilmiş bir programdan o kısmı cımbızla alıp yayınlamalarının altında yatan başka şeyler var. Genel Başkan yardımcımızın Seyit Torun’un o gün sabah yapmış olduğu bir açıklama var o açıklama; 8 Mart’ta Kadın Muhtarları Külliye ’ye davet ediyorlar. Muhtarların ulaşımlarıyla ilgili Belediyelerden transferlerin sağlanmasını isteyen bir yazı Valilik kanalıyla gidiyor. Bu konuyla ilgili açıklama yapınca Melih Gökçek benim ile ilgili twit atıyor. Hiç sıkıntı değil. Reklamın iyisi kötüsü olmaz. Türkiye, CHP Antalya İl Başkanı’nı tanıdı.

Partililerinizin iddialarına göre Büyükşehirde AKP döneminde aktif seçim çalışmalarına katılan bürokratlar halen görevde ve yetkili konumdalar. Bunlar liyakatsiz olmakla da anılıyor. Kamuoyun da CHP tabanında bir kızgınlık ve kırgınlık olduğu biliniyor bu konuda Büyükşehir Belediye başkanı ile görüşüyor musunuz?  Belediye başkanının Düşüncesi nedir? Sizin düşünceniz nedir.

Belediyeyi Belediye Başkanı yönetir. Biz siyaset yönetiriz. Biz şu anda genel seçime odaklanmış durumdayız. Oradaki bürokratın işini nasıl yaptığına bakarım. Ama nasıl yapması gerektiğini Belediye Başkanı talimatlandırır. Onun onayıyla yapılır. Biz o kavgaya girmeyiz. Partililerimiz bizden önceki dönemde bize yaşatılan o zulmü, haklı olarak içlerine sindiremedikleri için aynı şeyi yapmamaktadır.

Belediye Başkanlarının İl Başkanlığı seçimlerine müdahale etmesi sürekli basında yer alıyor. Hatta pazarlıklar falan yapıldığı söyleniyor müdahale etmeleri etik mi? Sizin bu konudaki düşünceniz nedir? Bu söylentilerin önüne geçmek için bir çalışmanız var mı? 

O algı yanlış bir algı. Belediye Başkanları seçildikten sonra devlet memuru olurlar ama partiden istifa etmezler. Onların özel bir durumu vardır. Dolayısıyla Belediye Başkanları rozetini çıkarır. Hizmette adaleti önceler ancak, partisinin ilkelerini gönlünden hiç çıkarmaz. Bütün Belediye Başkanları için geçerlidir. Sadece bizim için değil. Elbette partililerimizle oturup istişare ediyor bu müdahale değildir öyle bakmamak lazım.

Son olarak İl binanızı değiştirmeyi düşünüyor musunuz? Hasta ve engellilere uygun bir bina değil, asansörü yok, engelli tuvaleti yok vb.  Engelli partiliniz olsa, engelli yöneticiniz olsa bu kişiler nasıl hizmet edecek?  Rahatsız ve tekerlekli sandalyede olan Deniz Baykal parti binasına ziyarete gelmek istese nasıl yukarı çıkar? 

Hep düşündük ama bu iş kaynak meselesi maalesef. İdare etmeye çalışıyoruz. Engelli vatandaşlarımıza şimdilik biz gideceğiz.

Deniz Baykal bizi ziyaret etmek isterse tabii ki biz onu omuzlarımıza alıp yine çıkarırız yukarıya. Ama gönül arzuluyor. Parti binamızı engelli vatandaşlara uygun hale getirmek istiyoruz.

Yazı: İbrahim TAŞTEPE

Yorumlar

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Hazır Site by Uzman Tescil webmaster