Tüm Dünyayı etkisi altına alan korona virüs ile mücadele en ön safta yer alan sağlık personellerimizi hakları asla ödenemez. Gecesini gündüze katarak ailesinden çocuklarından aylardır uzakta zor şartlarda çalışıp emeklerini karşılığını alamamaları çok acı verici bir durum. Sağlık politikasındaki adaletsizlik hat safhada. Bu mücadelede sağlık bakanlığının getirmiş olduğu yönetmelik ile doğan haklardan yararlanan hekim ne kadar risk altında ise taşeron da çalışırken kadroya alınan işçiler(tıbbi sekreterler,temizlik personeli,güvenlik,teknik personel vb.)kadrolu çalışan döner sermaye alan personel ne kadar risk altında ise onlarda risk altında çalışıyorlar.Bu dönemde bir çok sağlık personelimizi kaybettik. Yardımcı sağlık personeli maddi manevi hiçbir haklardan faydalanamazken pandemi sürecinde yükün fazlasını göğüslemektedir . bu zorlu şartlar altında motvasyonları düşmektedir. Sağlık bakanlığının açıkladığı ek ödemelerden faydalanmıyor.Üstüne üstlük birde idarelerin uyguladığı mobingle karşı karşıya kalıyorlar.Sağlıkta sorun sadece bunlar değil diğer kurumlarda çalışan lar esnek mesaiye geçtiler ve çalışma saatleri sağlık çalışanları ile farklı anayasanın eşitlik ilkesine bile aykırı bir yönetmelikle düzeltilebilecekken neden hala düzeltilmemekte. Salgın sırasında eğer bu salgın aile hekimliği sisteminde değil de sağlık ocağı sisteminde olsaydı nasıl olurdu acaba eğer sağlık ocağı sistemi olsaydı 65 yaş üstü aşılamada aşıyı o mahallenin ebesi,sağlık ocağındaki sağlık memuru,hemşire ev ev dolaşarak yapacaktı sistemde kayıtlı veya değil 65 yaş üstü her bireye aşı yapılacak ve çok hızlı bir şekilde 65 yaş aşısı bitirilecekti kimse atlanmayacak gelemeyecek durumda olanlar dahil herkes aşılanacaktı aile hekimliği sisteminde çok yaşlıların evine belki gidilebiliyor ama yaşı genç ama engelli yürüyemeyecek olanların eğer bir yakınları yoksa aşıya gitmeleri çok zor .Çünkü müracaat ancak akıllı telefonlarla oluyor ve bir çok kişide akıllı telefon yok yada bunu beceremiyor. Eğer sağlık ocağı sistemi olsaydı filyasyon ve karantina evleri dolaşan sağlık ocağı personeli ve doktoru tarafından yapılacaktı daha düzgün ve sağlıklı bir şeklide bu süreçte başarı oranı artacaktı.Sağlık Ocağı Sisteminde Evler sağlık memurları ve çevre sağlığı teknisyenlerince sık sık gezilirdi hijyen ,ev içindeki temizlik ,temiz sağlıklı yiyecek,içme ve kullanma su ihtiyacı bilinecek böylece aksaklıkların giderilmesi çok daha kolay olacaktı şimdi ise tamamen beyana dayalı olduğu için gerçek ihtiyaç sahipleri çoğunlukla atlanıyor . Sağlık ocağı sisteminin amacı tedaviden çok koruyucu luktu. takip ve önleme ön planda idi sağlık ocağı personeli her ay düzenli halk eğitimi yaparlardı.Bunların başında bulaşıcı hastalıklar,çevre sağlığı ve hijyen,aşılar,olduğu için halkın eğitimi mücadele yöntemleri ve ne yapması gerektiği daha iyi anlatılacak böylece salgının yayılması engellenecekti . Sağlık ocağı sisteminde hastalar evde muayene edileceği için hastaların sağlık merkezinde birbirine hastalık bulaştırma riski olmayacak önlemi sadece bu işin uzmanı olan sağlık personelinin alması yetecek sağlık çalışanı da kim salgın hastası kim normal hasta bildiği için önlemini ona göre alınacak ve hastanelerimizin yükü de azalacaktı. Gelecek sayıdaki yazımız.Hastane sağlık kurulları nasıl çalışıyor.Sağlık kurulları başlıca bir birimi olmalı nedenleri ve yaşanan sıkıntılar.
Hüseyin AYHAN