DOLAR
Alış: 35.03
Satış: 35.17
EURO
Alış: 36.39
Satış: 36.53
GBP
Alış: 43.74
Satış: 44.06
BİR TANE DÜNYAMIZ VAR
Atmosfere salınan gazlar artıyor, dünya ısınıyor, buzullar eriyor… Buzulların erimesi de tüm dünyada iklim değişikliklerine neden oluyor.
2003 yılında Avrupa’da 70 bin kişi aşırı sıcaklardan yaşamını yitirdi. Sahi insanlar yaşamını yitirdi demişken aklıma denizlerde ki suların kirliliği, deniz sularının ısınması ve balıkların ölmesi geldi. İklimlerin değişmesinin en büyük hızlandırıcısı insanlardır. Neden sadece kendimizi düşünürüz ki, veya neden dünya sadece bize aitmiş gibi davranırız? Antalya ve sahil kentlerinde ortalığı kasıp kavuran fırtına, hortum ve dev dalgaları ‘hava durumu’ diyerek, atlamamalı, “Allah, kazadan, beladan ve her türlü afetten korusun” diyerek geçiştirmemeli, İklim değişikliğini akla getirmeliyiz. Denizlerde yaşayan canlıları akla getirmeliyiz çünkü iklim değişikliği dolaylı yoldan insan eliyle olur.
Kömür, petrol ve doğalgaz gibi fosil yakıtların kullanımı, sanayi süreçleriyle atmosfere salınan sera gazlarının artışı, ormanların, yeşil alanların tahribi, ozon tabakası yırtığının büyümesi ve yerkürenin ısınması, buzulların erimesinin hızlanmasıyla oluşan küresel kuraklık ve iklim değişikliği hafife alınmamalı… İnsanlığın 21. yüzyıldaki sorunların en büyüğüdür. İklim değişikliğini durduramayız fakat yavaşlatmaya çalışabiliriz. Asıl meselemize gelecek olursak ise iklim değişikliğinin en kötü etkileri tarım işçilerini vurmuştur. Kısacık bir örnek verecek olursak Antalya tropikal iklime sahip olmamasına rağmen artık Antalya’da tropikal meyveler yetişiyor. Hava sıcaklığından dolayı çiftçilerin meyveleri ve sebzeleri yanıyor. Tarım işçileri artık ektikleri meyve ve sebzeden yeteri kadar verim alamıyor. Kışın çok fazla yağış alan Antalya’ya artık yağmur bile yağmıyor ve biz hala dünyanın suyu hiç bitmeyecekmiş gibi düşüncesizce kullanıyoruz. Belki de Tanrı bizi cezalandırıyordur. Bu gidişle birkaç sene içerisinde dünyada kuraklık hâkim olacak gibi gözüküyor.
Dünyada ki 7 milyar insandan 4 milyarı bile bu konuda bilinçli olsa dünya daha yaşanılabilir bir hal alacaktır. Peki, biz bu konuda ne yapmalıyız? Bunları önlemek için; Fabrikalara filtre takmak, Fabrika atıkları için bir yer hazırlamak, Deodorant kullanımını azaltmak, Ağaç dikmek, Toplumu bilinçlendirmek, Enerji tasarrufu yapmak, Yenilenebilir enerji kaynakları kullanmak, Geri dönüşüm yapmak ve eğer hiçbirisini yapamıyorsanız en azından toplu taşıma araçlarını kullanarak atmosfere daha az zarar vermiş olursunuz. Lütfen dünyamıza iyi bakalım çünkü sadece bir tane dünyamız var.
İrem BAL
Yorumlar
Yorumlar (Yorum Yapılmamış)
Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Benzer Galeriler
-
Mahkemeden, akciğer kanseri hastası için ilaç kararı
-
BM: Suriye’de iki hafta içinde yüzlerce sivil öldü ve yaralandı
-
‘Sema gösterisi, eğlence etkinliklerinde yapılmaz’
-
‘İzmirli Teyzeler’den minik kalplere yeni yıl sürprizi
-
Access Projesi, ‘Gençlerin Yolunu Açanlar’ kategorisinde ödüle layık görüldü
-
Bergamalı kadınlar ata mirası halıcılığa sahip çıkıyor