Ana Sayfa Ekonomi, Gündem, Politika, Yerel 29 Ocak 2022 2298 Görüntüleme

CHP YDK ÜYESİ GARİP ERDOĞAN İLE DOBRA DOBRA SÖYLEŞİ

CHP Yüksek Disiplin Kurulu Üyesi Garip Erdoğan ile bir araya geldik. Belediyelerde işçi alımları, liyakatli personellerin çalıştırılmaması, belediye başkanları arasında sosyal medyadaki tartışmalar, işsizlik sorunu ve kendisi adaylığı konuları hakkında konuştuk. Bize samimi açıklamalarda bulunan Erdoğan, belediyelerde ya da kamuda personel alımında haksızlık yapılmasını doğru bulmadığını dile getirdi. Hangi partiden olursa olsun koşulları taşıyan birinin liyakatı varsa o işe alınması gerektiğini vurguladı.

Gün Haber’den Dursun Gündoğdu, CHP Büyükşehir Belediyesinin 646 işçi alımı ilanında MHP’den torpil listesi verildiğini paylaştı. Bu konuya ilişkin de Garip Erdoğan “Hiçbir il başkanlığının, hiçbir siyasi iradenin personel alımında böyle haksızlıklar içerisinde olmasını doğru bulmam. Kendi iç işleyişimizde de her zaman demokratik bir yöntemlerin uygulanmasını anlamlı buluyorum. İşe ihtiyacı olan, pozisyonu buna uygun olan, liyakatli, eğitim durumu uygun olan kişilerin hangi partiye oy verdikleri önemli değil. Partisine, yandaş olup olmamasına bakarak birini işe almak  bu topluma çok büyük zararlar vermektedir.  Parti il başkanlarının liste hazırlayıp belediyelere personel aldırmak girişimi yerine; kurumların açık, objektif, denetlenebilir sınavlar yaparak, o işe ihtiyacı olanları istihdam edilmesinden yanayım.  Siyasi partilerin il başkanlarının liste götürmesini doğru bulmadığım gibi şu andaki alım şekillerini de doğru bulmuyorum. İşe alımlarda ve diğer kamusal uygulamalarda AKP’nin 20 yıldır yaptığının benzerini ve aynısını partimizde kim yaparsa itiraz eder, karşı çıkarım. Partimizde böyle şeyler olacağına inanmıyorum ama zaman zaman böyle şeyler duyuyorum. Böyle bir söylentinin çıkmış olmasını bile gayri ahlaki buluyorum.” şeklinde konuştu.

“Türkiye’nin en büyük sorunlarından biri işsizlik!”

Türkiye’nin en büyük sorunlarından birinin işsizlik sorunu olduğunu söyleyen Garip Erdoğan, Türkiye’de % 20 düzeyinde işsizlik yaşandığını ve meslek liselerinin içinin boşalttıklarını dile getirdi. “ Meslek lisesi denilince aklımıza sadece imam hatipler gelir oldu.  Halbuki meslek lisesi kalifiye eleman yetiştirmeli. Terzisi, boyacısı, elektrikçisi, berberi, açısından oralardan yetişmelidir. Avrupa bu şekilde gelişti Üretim yapacak elemanlar yetiştirmeliyiz. Herkes üniversite mezunu olmak durumunda da değil kanaatimce, bir üniversite mezunun kendi alanında da olsa her pozisyonda çalışması söz konusu olmayabilir.”

Garip Erdoğan, “Belediye’nin 646 eleman ilanına binlerce başvuru olduğunu ama önemli olanın nasıl ve neye göre gerçekleşeceğini, kamu vicdanında bu alımların objektifliği hususunda herhangi bir şüpheye yol açmamasıdır. Sınav yapacaksınız tabii ki yapın, sözlü sınav yapmayın.  Pilot, asker, polis alırken engelli olup olmadığına bakılmasını anlarım ama diğer memur alımlarındaki sözlü sınavları anlamıyorum. ODTÜ mezunu KPSS birincisi bir gencimizin sözlü mülakatta elenmesini kabul etmiyorum. Zaten ülkenin tek sınav yapan kurumunca gerçekleştirilen sınavda  birinci olan birini nasıl eliyorlar anlamıyorum. Ben; hangi partili diye bakmam, liyakatli mi işe ihtiyacı var mı diye bakarım. Ben yoksul halkın, ihtiyacı olanın, düşkünün, çaresizin yanındayım.” şeklinde ifade etti.

“Büyükşehir, Menderes Türel zamanından kalan bürokratları değiştirmeliydi.”

CHP, AKP’nin liyakatsiz personel aldığını savunurken, Antalya’da birçok CHP’li ismin ısrarla dile getirdiği Menderes Türel dönemindeki yönetici ve bürokratların hâlâ aynı pozisyonda Belediye’de çalışıyor olmasının kafaları karıştırdığını Erdoğan’a sorduk. “Büyükşehir’de kimlerin çalıştığını, çalışmadığını bilmiyorum ve ilgilenmiyorum. Menderes Türel döneminde temizlik işçisi, şoför gibi belediye politikalarında belirleyici bir etkisi olmayan emekçilerin işten çıkarılmasını doğru bulmam, fakat seçilmiş bir başkan, bürokratları ve karar vericileri değiştirme hakkını kullanabilir. Ancak bunun da kurallara uygun olarak gerçekleşmesi gerekir. Bence belediye başkanları ile birlikte üst düzey bürokratların da değişmesi bir yasayla getirilmeli hatta hükumet değişimde de benzeri bir uygulama olmalı. Dolayısıyla tasarruf belediye başkanında gibi görünse de siyasi irade buna müdahale eder. Parti politikaları da buna göre düzenlenebilir.” dedi.

 

“Belediyeler birbirinden habersiz iş yapmamalıdır!”

Bugün gündeme gelen Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü ve Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen arasındaki polemiği konuştuk. İlçe Belediyelerinin birbirinden habersiz, yetkileri dışında iş yapmasını hem etik bulmadığını hem de hukuki olmadığını söyledi. Konuya ilişkin düşüncelerini şöyle aktardı. “Bütün belediyeler kamu adına, halk için zaman zaman ortaklaşa işler yapmalı. Ama bütün işler Büyükşehir ile koordine olmalıdır. Şükrü Sözen, zaten kendi işini yapan ve gerektiğinde de yardım istemekten çekinmeyecek bir insan.  Hakan Tütüncü’nün oraya gidip gitmediğini bilmiyorum ama gitmişse de yanlış yapmıştır. Siyasettir bu. Büyükşehir’e aday olur olmaz bilemem. Ortaklaşa yapılacak ve yetki sınırını aşan bütün işler Büyükşehir koordinasyonunda birbirlerinden haberdar olacak şekilde yapmalıdır. Örneğin Manavgat-Akseki yangınlarında, Muratpaşa Belediye Başkanı Sayın Uysal, Akseki’de büyükşehir ile beraber koordineli çalışmışlardır. Bütün ilçe belediye başkanları da bir arada, ortaklaşa çalışmalı ve iş yapabilmelidir. Bütün bunlar yapılırken de kamu yararı gözetilmelidir”.

 

“İktidar olmak istiyorsak kimin aday olduğu önemli değil!”

Son olarak Kepez Belediye Başkanlığına aday olup olmayacağına dair bir soru sorduk. Adaylık ile ilgili kesin bir bilgi vermeyen Erdoğan, partilerinin iktidar olması için kim daha uygun görülürse onun aday olmasını desteklediğini söyledi. Fakat orada da demokratik bir yöntem, tüm partilileri içine alan bir işleyişi önemli bulduğunu söyledi. “Partiyi iktidara taşıyacak, partiye gönül vermiş milyonlarca insan var. Önemli olan partiyi iktidara taşımak ve inandığımız politikaların hayata geçmesini sağlamaktır. Bu politikaları uygulayacak kişinin ben veya başkası olması önemli değil. Geçen dönem aday oldum, sonrasında kazanacağına inandıkları başka arkadaşı aday gösterdiler. Ne alındım ne kırıldım önemli olan partimizin kazanmasıdır. ” dedi.

Milletvekilliğinin içinin boşaltıldığını söyleyen Erdoğan, Parlamentonun da bir öneminin kalmadığını dile getirdi. Son olarak şunları ekledi: “Gelin hep beraber demokratik bir Türkiye’yi ve parlamenter sistemi yeniden inşa edelim. Çoğulculuğu öne çıkaralım. Kararların millet adına alınması için milletvekilliğini tekrar işlevsel hale getirelim. Ben ne olacağım derdinde olanlarla yola çıkılmamalı, yoldaşlık edilmemeli, ben şahsen etmem. Önemli olan bireysel ikbal ve çıkarlar değil, bu ülkenin kurtuluşudur. Yolsuzluklardan, yoksunluklardan kurtulmuş, modern dünyanın içinde olan ve onlarla yarış eden bir ülkeyi hep birlikte kurmalıyız.”

HABER: İbrahim TAŞTEPE

Yorumlar

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Hazır Site by Uzman Tescil webmaster