Teknopark İstanbul’da Uluslararası Eğitimde Yapay Zeka Uygulamaları Forumu’nda konuşan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, “Aslında müfredatımızın özü bugün burada konuştuğumuz şey. Teknolojik gelişmelere, güncel gelişmelere, toplumsal gelişmelere ayak uyduracak bir müfredat oluşturalım ve bu müfredatta çocuklarımız kendilerini bekleyen dünyaya daha hazırlıklı olsunlar. Bu mantıkla hazırladığımız Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli maalesef çok yüzeysel çok ideolojik eleştirilerle karşı karşıya kaldı. Bu tür eleştirilere çok fazla prim vermeden yolumuza devam etmemiz lazım ki 1987’de Turgut Özal’ın hayali, 1970’li yıllarda Erbakan Hoca’nın hayali 1930’lu 1940’lı yıllarda Nuri Demirağ’ın hayalleri hayata geçebilsin” dedi.
Teknopark İstanbul’un kuluçka merkezi Cube Incubation eğitim alanında yapay zekânın etkin kullanımını tartışmak üzere Teknopark İstanbul’da ‘Girişimciler İçin Yapay Zekâ Ekosistemi ve Eğitimde Yapay Zekâ Çözümleri’ adlı uluslararası forum düzenledi. 24-25 Mayıs tarihlerinde gerçekleşecek etkinlik kapsamında genç girişimcilere yönelik olarak hem yüz yüze hem de çevrim içi girişimcilik ve teknoloji yönetimi eğitimleri sunulacak. Forumda, eğitimde yapay zekâ uygulamalarıyla ilgili mevcut sorunlar belirlenerek çözüm önerileri geliştirilecek ve bu teknolojinin eğitim süreçlerinde nasıl daha etkin kullanılabileceği üzerine stratejik planlamalar yapılacak. Öte yandan programda Milli Eğitim Bakanlığı ve Teknopark İstanbul arasında işbirliği protokolü imzalandı. Etkinliğe Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Zekeriya Coştu, Teknopark İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Metin Yerebakan da katıldı.
“BU MÜFREDATTA ÇOCUKLARIMIZ KENDİLERİNİ BEKLEYEN DÜNYAYA DAHA HAZIRLIKLI OLSUNLAR”
Programda konuşan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, “Biz 26 Nisan itibariyle Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli adıyla bir müfredat paketi, değişik bir paketi kamuoyuyla paylaştık. Aslında müfredatımızın özü bugün burada konuştuğumuz şey. Teknolojik gelişmelere, güncel gelişmelere, toplumsal gelişmelere ayak uyduracak bir müfredat oluşturalım ve bu müfredatta çocuklarımız kendilerini bekleyen dünyaya daha hazırlıklı olsunlar. Bu mantıkla hazırladığımız Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli maalesef çok yüzeysel çok ideolojik eleştirilerle karşı karşıya kaldı. Biraz önce anlattığım hikayenin devamı niteliğinde görüyorum bunu. Ve bunlara aldırmadan bu tür eleştirilere çok fazla prim vermeden yolumuza devam etmemiz lazım ki 1987’de Turgut Özal’ın hayali, 1970’li yıllarda Erbakan Hoca’nın hayali 1930’lu 1940’lı yıllarda Nuri Demirağ’ın hayalleri hayata geçebilsin. Türkiye Yüzyılı Maarif Modelinde aslında burada konuştuğumuz, konuşacağımız şeylerin birçoğu var. Çocuklarımızın bizimle ilgili OECD raporlarında en çok eleştiri konusu aldığımız konulardan bir tanesi çocuklarımızın dijital becerilerinin gelişmesi konusunda eleştirileri var. Biz Türkiye Yüzyılı Maarif Modeliyle çocuklarımızı hem dijital okuryazarlık anlamında hem de dijital becerilerinin gelişmesi anlamında hem de yapay zeka uygulamalarının, eğitim öğretim süreçlerine uygulanabilmesi açısından çok önemli değişiklikler yaptık” dedi.
“TEKNOLOJİK GELİŞMELERE AYAK UYDURACAĞIZ AMA İNSAN OLDUĞUMUZU ASLA UNUTMAYACAĞIZ”
Bakan Tekin, “Bu adaptasyonu sağlarken de biz, bizi biz yapan değerlerimizden, bizi insan kılan değerlerimizden uzaklaşmadan bunu yapmamız lazım. Bunu ben Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin olarak söylediğimde eleştiriliyoruz, tartışılıyoruz. Ne demek istiyorsun. Değer kimin değeri. Ne değeri diye. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu İnsan Hakları Komitesi 2023 tarihli bir raporu. Eğitim hakkının güvence altına alınması, ilerlemeler ve kritik zorluklar raporu. Bu raporda 4 ilkeli bir çerçeve planı oluşturuluyor. Bu çerçeve planlarından bir tanesi eğitimde dijitalleşmenin kontrol edilmesi. Hangi açıdan kontrol edilecek. Birleşmiş Milletler şu hususta dikkat çekiyor. Diyor ki dikkat edin diyor. Yapay zeka uygulamaları ve eğitimdeki dijitalleşme uygulamaları temel insan haklarına ilişkin temel hak ve hürriyetlerin, insan hakları, insanlara ilişkin temel değerleri ötekileştirildiği, yok edildiği bir sonucu beraberinde getirebilir diyor. Dolayısıyla biz de Türkiye Yüzyılı Maarif modelinde bunu yapmaya çalışıyoruz. Diyoruz ki ‘biz teknolojik gelişmelere, güncel gelişmelere ayak uyduracağız. Ama insan olduğumuzu asla unutmayacağız. İnsani değerlere sahip çıkmaktan asla vazgeçmeyeceğiz. Bütün bu adımları atarken insani reflekslerimizi asla ikinci plana atmadan bu işleri yapacağız. Bu çalıştay ve devamında imzalayacağımız protokol inşallah bu çabalarımızda devamı gelecek ve çocuklarımızın, torunlarımızın gururla ‘iyi ki başlatmışlar. İyi ki böyle bir sürece öncülük etmişler’ diyeceği bir sürecin başlangıcı olmasını temenni ediyorum” ifadelerini kullandı.
